Yerel seçimlere ilişkin değerlendirmelerde bulunduğu bir internet sitesindeki köşesinde, Aday adaylarının Ankara’da gelecek işareti beklediğini yazan Fişenk, “sizden uzun yaşayacak eserler geride bırakmayacaksanız lütfen aday adayı olmayın” çağrısında bulundu.
Atakan Çelik’in Ankara’ya ilk günden bugüne kadar ki gazetecilik günlerine şahit olduğunu yazısında anlatan Fişenk, Atakan Çelik’in hayatını bir başarı öyküsü olarak nitelendiriyor.
Adnan Fişenk’in köşesinde Çelik’e ilişkin görüşleri şöyle:
Yerel seçimler için geri sayım başladı. Türkiye yeni bir seçim iklimine hazırlanırken, Siyonist İsrail’in Gazze’ye saldırısı ile dünya bir kez daha savaş tamtamlarıyla sarsıldı ve gündem bir anda değişti. Bakalım bu süreç Türkiye’yi ve yerel seçimleri nasıl etkileyecek.
Aday adayları nefeslerini tutmuş, Ankara’dan gelecek olan işareti bekliyor. Siyaseti, “Ankara’da yazılan ve taşrada oynanan bir tiyatroya” benzeten eski bir siyasetçi aklıma geldi. Avrupa’nın ve dünyanın gözü önünde Kudüs’te, Bosna’da insanlar sırf Müslüman oldukları için sistematik bir şekilde soykırıma tabi tutuluyorlar!
“Yeryüzünün öğretmeni olabilmek için gökyüzünün öğrencisi olmak gerekir” diyen ve insanlık tarihinde unutulmayacak izler bırakan Bilge Kral Aliya İzetbegoviç, “Ve her şey bitecek; sen de öleceksin, bu dünya da ölecek. Bu yüzden başını hep dik tut” demişti.
Bu erdemli liderin sözünden yola çıkararak aday adaylarına bir mesajım var; uzun yaşayacak eserler geride bırakmayacaksanız lütfen aday adayı olmayın!
Sizlere Ankara’ya geldiği ilk gününü hatırladığım ve bir vefa ve nezaket abidesi olarak nitelendirdiğim Atakan Çelik’ten bahsetmek istiyorum.
Atakan Çelik’in hayatı bence bir başarı öyküsüdür. Vefalıdır, saygılıdır, nezaketlidir ve her şeyden önemlisi alçak gönüllüdür.
17 Ağustos depreminden sonra Sakarya Valiliği'ndeki görevinden ayrılıp Ankara’ya henüz yeni gelmişti. Depremin ruhunda ağır izler bıraktığı her halinde belliydi. Her Cuma akşamı yaptığımız halı saha maçlarının geride bıraktığı hatıraları hala anarız.
Yaptığı işlerle kısa sürede Ankara’da bilinen iyi bir gazeteciydi. Önce AA’nın Sakarya Bölge Müdürü sonra da Balkanlar Bölge Müdürlüğündeki görevine başladı. Bu görevlerinde o kadar güzel işlere imza attı ki herkes tarafından takdir edildi. Hala Çelik’in efsane bölge müdürlükleri meslektaşları arasında konuşulur.
15 Temmuz’da Meclise gelerek burada ilk haberi geçtiğinden dolayı TBMM başta olmak üzere birçok kurum tarafından ödüllendirildi. Lakin en başarılı işlerinden biri ise mültecilerin zor yaşam koşullarını anlattığı Pakistan’daki “Misal Yetimhanesi” haberi ile Londra’da Uluslararası Merhamet Ödülü’ne layık görülmesiydi.
Sonra bir duydum ki (2018) Atakan Çelik Serdivan Belediye Başkan aday adayı olmuş. Ben Çelik’ten ziyade Serdivan için sevindim. Dünyayı, Türkiye’yi ve Sakarya’yı bilen, hayalleri ve enerjisi olan birinin şehrine katacak çok şeyi vardı.
Çok heyecanlıydı, hayallerime şehir insanlarını da katacağım diyordu. Lakin olmamıştı. Üzüldü… Hem de çok.
Bu arada MHP ve AK Parti arasında aday belirleme görüşmeleri başladı. Şimdi burada hem MHP hem de AK Parti’nin aday belirleme kurmay heyetine büyük görev düşüyor.
Umarım parlamentoda yıllardır başarılı gazetecilik yapan Atakan Çelik gibi bir ismi siyasete kazandırır ve söylediklerini hayallerini gerçekleştirme fırsatı bulur.
