Haber Bahtiyar Bodur - Kamera Nazmiye Bodur
Kandıra Tarımda Kocaeli’nin baş şehri
Kandıra Tarımda Kocaeli’nin baş şehri. Tarım alanlarında Kocaeli’nin % 70 ine sahip. Bizim zamanımız yok zamana karşı bir yarışımız var. Mevsim şartlarını, yağmur yağacakmı, sel olacakmı, don olacakmı diye düşünüyoruz. Ürün hasad edildiğindede ürün para yapacakmı? Diye düşünüyoruz. Bizim önömüzde hiçbir şeyin sabit bir getirisi veya götürüsü yok. Her şeyimiz ginlük. Üretmekten yana bir sorunumuz yok. Toprağımız verimli. Ama maalesef ürünlerimiz değerinibulamıyor. En büyük sorunumuz bu.
Kışın kış sebzesi yazın yaz sebzesi yetiştiriyoruz.
Kandıra yol güzergahında değil. Gelip geri dönülmesi gereken bir konumda. Biz üretiyoruz İstanbuldan aracı gelip ürünümüzü alacak diye bekliyoruz. Geldiği zaman pazarlık edip ne fiyat vereceğimizi de bilmiyoruz. Kooperatifimiz de yok. Bireysel yaşıyoruz. Borçlu yaşıyoruz. Gübremizi Tohumumuzu ilacımızı daha tarlaya ekmeden tedarik etmek zorundayız. Bir yıl hayvanımıza, Fındığa ve diğer ürünlerimize bakıyoruz. Bir yıl sonunda ürünümüzü satıyoruz. Sattıktan sonra cebimize para girecek. İklimimiz seracılığa müsait değil. Kışın kış sebzesi yazın yaz sebzesi yetiştiriyoruz.
Kandıra karpuzumuz ve Kandıra biberimiz ikisi de tescilli coğrafi işaret taşıyan ürünlerimiz. Yetişmesi mevsime ve iklim şartlarına göre yaz ortasında elde edilen ürünlerimiz. Bu sene mevsim şartlarından dolayı ürünümüz gecikti. Bu sene sel felaketinden dolayı karpuz ve biber ekilen alanlarımızı sel bastı. Ürün kaybımız fazla. Biber ve karpuzda % elli ürün kaybımız var. 2000 dekarınüzerinde bir alan etkilendi. Bu bölge sulama yapılabilen % 80 i sebze bahçeleri.
Kenevir ekmek istiyoruz.
Bölgemizde geçmişte yoğun olarak keten ekimi yapılıyordu. Keten işleme fabrikası 80 li yıllarda kapatıldı keten ekimi yasaklandı. İki sene önce keten deneme amaçlı bir tarlada ekildi. Güzel de verim alındı. Pazarlama yapılamadığı içim tohumu alınıp çöpü tarlada yakılmak zorunda kalındı. Kenevir ekimi projesi hayalimden bir tanesi. Kenevir ekilmesi izine bağlı. Bazı bölgelerde izin verilmiş. Bizim bölgemiz için daha önce müracaat edilmiş, İzin verilmemiş. Siyasiler ve bürokrasi ile bu konuda görüşmelerimiz var. İklim ve toprak yapısı olarak bölge müsait. Getirisi çok olan bu bitkinin Kandırada ekilmesini ben de istiyorum.
Kandırada findıkta çağ atladık.
Kandırada findıkta çağ atladık. Son beş yılda fındık bahçelerinin planlı ve bilinçli bakım yaptığından dolayı ürün kalitesi ve rekoltede artışlar kaydedildi. Odamız üreticinin toprak tahlilini ücretsiz yapmakta, bünyemizdeki ziraat mühendislerimizle kalitenin daha artırılması konusunda çalışmalarımız sürüyor. Geçen sene verilen taban fiyat bizleri mutlu etmiştir. Bu seneki taban fiyatı merakla bekliyoruz. Ülkemizdeki Fındık taban fiyatı uluslar arası bir firmanın alım fiyatına göre belirlenmesi de bizleri üzüyor. Hububatı ancak kendimize yetecek kadar ekiyoruz. Toprak Mahsulleri Ofisi, un fabrikaları ve yem fabrikalarının depoları Ukraynadan ve Rusyadan ithal edilen hububatlarla dolu olduğu TMO nun açıkladığı fiyatların yeterli olmasına rağmen geçen yılki fiyatların altına ürünümüzü satmak zorunda kaldığımız için bu yıl köylümüz hububat ekmeyecektir. Bu sadece Kanıranın değil tüm Türkiyenin hububat ekenlerin sorunu.
Tarımda kullanılan mazotta ÖTV olmamalı.
Fındıkta kalitemiz yüksek rekoltemiz de yükseldi. Ancak maliyetler ve faizler çok yükseldi. 2015 yılında alan bazlı destek 170 Lira oldu. O tarihte 170 Liraya çıktığı zaman Mazotun Litre fiyatı 4 Lira idi. Yani 42 Litre mazot alabiliyordum. Bu gü 170 Liraa 6 Litre nazot alamıyorum. Aynı tarihte mevsimlik işçi yövmiyesi 48 Liraydı. Bu gün işçi yövmiyesi 500 – 600 lira civrında. Şu anda devletin verdiği destek yine 170 Lira. Fındığının bakımını kendi yapıp toplayanlar hariç fındık tan para kazanamıyor. Tarımda kullanılan mazotta ÖTV olmamalı. Traktörümüzle biz evimizden tarlaya gidip işimizi yapıp eve dönüyoruz. Balıkçılara ve yatlara ÖTV siz mazot veriliyor. Avrupada bazı örnekleri olduğu gibi tarımda kullanılan traktörler içim özel renkl mazot üretilip ÖTV siz olarak traktörlere verilmesini istiyoruz. Bizim üretmekten başka çaremiz yok. Verilen destekler de ÇKS sistemine göre verildiği için köylümüzün yarısı bu desteklerden yararlanamıyor. Çünkü miras yoluyla gelen tapuların intikalleri yapılamamış. Arazi anlşmazlkları nedeniyle, ÇKS sistemine girememiş olduğu için Devlet bunları çiftçi olarak ta görmüyor. Araziler çok bölünmüş, çok parçalı olması da maliyetleri artırıyor. Trakyada araziler geniş olduğu , için biçerdöver dönümünü 150 Liraya biçerken bizde küçük ve dağınık olmasından dolayı 300 liraya biçtirebiliyoruz.
Ekim alanları bilimsel yöntemlerle planlanmalı.
Ekim alanları bilimsel yöntemlerle planlanmalı. Sulanabilir arazilere hububat ekilmemeli. Her bölgenin özelliğine göre ürün ekilmesi yönlendirilmeli.
Ay çiçeği yağlı tohumlar kooperatifi kanalıyla desteklenmesi farklı yapılıyor. Üreticiler ürünlerini % 99 kadarını kooperatife veriyor. Orada problemimiz yok. Kandıra yağlı tohumlar kooperatifi tohumundan ilacına kadar girdilerini temin ediyor. Pazarlama sorunları da yok.
Fiyatlar konusunda her kes madur. Hepimizin sorunları var. Bir sene evvel 7 – 8 Lira olan boğdayı bu sene 5 Liraya satamıyorum. Üretici olarak ben de madurum. Benim hayatımdaki kolaylıklar sağlanırsa ben de mutlu olurum. Artış istemiyorum Ben hem üreticiyim hem tüketiciyim. Kandırada 30 Liraya domatez, 40 Liraya biber, 100 Liraya fasulye alıyorum. Karpuzun kilosu 12 – 15 Lira.
Kandırada hayvancılık bana göre bitti. Hayvan olmayan mahllelerimiz var. İşletmelerin çoğunda hayvan yok. Devlet kayıtlarında görülenin % 50 si kadar bile hayvan yok. Kredi çekerken veya destek alayım diye hayvan sayısındaki düşüş gizleniyor. İşletmeler kapavdı. Adapazarındaki süt işleme tesislerinin günlük süt ihtiyacı 3000 ton, biz ancak 250 ton süt üretebiliyoruz. Tesisler uzak illerden süt getirerek işlmek zorunda kalıyor. Sadece 3 milyon Lira nakliye ücreti veriliyor.
Maliyetleri düşürmek zorundayız. Geçen yıl devletimiz yurtdışından buğday arpa ithal ederek yarı fiyatına fabrikalara verdi. Yem fiyatları artmasın un fiyatları artmasın ekmek fiyatları artmasın diye. Durdu mu? Bu gün 50 kiloluk yemin çuvalı 650 Lira. Unun çuvalı 650 Lira, 3 liralık makarna 15 lira oldu. Hani zam yapmıyacaklardı? Benim sütüm geçen sene 7 Lira iken bu sana 9 lira. Maliyetler düşmediği sürece ne üretici mutlu olabilir ne tüketici mutlu olur. Bu gün devlet beni teşvik etmiyor. Ukraynadaki üreticiyi teşvik ediyor.
TMO hububat alımlarını sınırlandırıyor
Gelecek yıl Kandırada ve Türkiyenin her yerinde hububat ekimi çok azalacak. TMO çeşitli kriterler koymuş hububat alımını sınırlıyor. Kamyon kiralamış üretici mal teslimine gitmiş. Geri döndürülüyor. Dönüş için yeniden nakliye vermek zorunda bırakılıyor.